Monday, April 2, 2012

bir pazar yeri



uçsuz bucaksız bir pazar değil
gözleri kamaştıracak kadar çok çeşitte yok

enginar desen, istanbul'dan pahalı, ama pek körpe idi, aklım kalmadı desem yalan.

ve fekattttttttt peynir ve zeytinde durmak lazım... çeşit, boy ve fiyat bizi bizden aldı. Elixir efendi 2 kiloya yakın zeytin çeşitleme yaptı, ben daha mütevazi davrandım.
zeytinci amcalara bir tur daha yaptık sonra, elixir bey yağlarından da bir şişe aldı, rengi muhteşemdi, sanırım tadı da öyledir.
Hele amcaların tatlı dilleri, anlatışları, tattırışları. Özlediğim konuşmalardı hepsi.

peynir ise kendimi kaybettiğim nokta.
Tadında isminde bir tezgah vardı, nasıl çakır gözlü sarışın güzel bir genç başında, bir yandan tattırıp, bir yandan bilgi verişi, saygılı ama samimi hali bizi bizden aldı. kelle, ezine 1 senelik keçi/koyun karışık, hellim benzeri tuzsun bir peynir falan filan derken kaybolduk. Bir de kibar çocuklar, aldığımız simitlere katık ikram peynir verdiler mi? bir de kargo yapıyorlarmış her yere, BU LINKDEN ulaşabilirsiniz kendilerine. Kefiliz, üzerine bir daha kafamı kesseniz başka yerden peynir almam.

Pazardan aldığımız domateste utandırmadı, burada yaklaşık 7,5 tl karşılığı satılan domateslerin kilosu 2,5 lira idi.

aklım otlarda kaldı ama, ev lazım, rakı sofrası kurmak lazım, gelecek dostlar lazım diyerek, başka sefere dedim kendi kendime.

No comments:

Post a Comment