Saturday, December 11, 2010

Elixir V3.9

Hayatımdan bir yılı daha eskiterek yeni versiyona kendimi yükseltiyorum sevgili okuyucu.Bugün o gün, yaşlandığımı hissettirecek gerekli,gereksiz her türlü anlamsızlığı yaşama lüksünü verdiği için yukardakine selamlarımı yolluyorum.Pastayı işyerinde dün kestim, üzerinde 1 mum vardı, küçükken çok üzülürdüm pastanın üzerindeki mumların sayısı niye bu kadar az diye, şimdi ise mumlu pasta yemediğime duacıyım sanırım.
Günün programı sürpriz olsun, zaten hayat sürprizlerle kıyak, gerisi hikaye...

Friday, December 10, 2010

Good Life

Oh, the good life, full of fun seems to be the ideal
Mm, the good life lets you hide all the sadness you feel
You won't really fall in love for you can't take the chance
So please be honest with yourself, don't try to fake romance

It's the good life to be free and explore the unknown
Like the heartaches when you learn you must face them alone
Please remember I still want you, and in case you wonder why
Well, just wake up, kiss the good life goodbye

Thursday, December 9, 2010

See what people will do for a hublot ?

See what people will do for a Hublot ?
İnsanlar bir Hublot için neler yaparlar ? bravo Bernie..yakışır koçuma..

Wednesday, December 8, 2010

Yaşlanırken tilt olduğum durumlar serisi-1

Bedenin yaşlanmasıyla aklın yaşlanması her daim aynı senkron'da gitmiyor sevgili okuyucu ama bazı olan durumlarda yaşadıklarım hep acaba ben yaşlanıyor muyum sorusunu aklıma sokuveriyor.
Seri'nin ilk bölümünü iletişim'e ayırıyorum.

Madde 1: İletişim her daim karşılıklıdır, eğer ben bir durum yüzünden karşımdakini arıyorsam nedeni bellidir.
Madde 2: İletişimden beklenti de karşılıklıdır, eğer benim bir beklentim varsa iletişerek görüşmem gerekir.
Madde 3: Karşımdakinden yanıt beklemek benim doğal hakkımdır öyle olmasa niye arayayım ?
Madde 4: Yaşlandığımın en büyük sebebi oturup bunun için yazı döşemem sanırım.
Madde 5: Siz siz olun aradığınız zaman karşınızdakinden sürekli cevap beklerken tekrar tekrar aramayın yoksa benim durumuma düşersiniz.
Madde 6: Bir de naçizane önerim, cehennemde inşaat işi yapsanız bile karşınızdaki insanı arayip bilgi verin, cahil birakmayin, mesajlarını öksüz bırakmayın...

Tuesday, December 7, 2010

Set Julian Assange Free

Herkesin okuduğu ama çoğunluğun bulaşmak istemediği adam yakalandı, ikiyüzlü insanoğlu bunu da yaptı.Nefret ediyorum bu ikiyüzlülükten..

Sunday, December 5, 2010

Pazartesi geliyor...

Rüzgar gibi bir cumartesi...
Sabahtan koşarak alışveriş, zira bu hafta İtalya'dan ağa babalar geliyor ve verilen kilolar sonrası hakikaten giyebileceğim formal tek bir kıyafet kalmamış. Hiç hesapta ve akılda yokken hadi bakalım size...
sonra dön koşarak ofise, cuma akşamı 9da mail atıp bilgiler isteyen sevgili çiçek göndericime selam olsun. İyi ki sizi af etmişiz Davide Bey, burnumdan getirdiniz!!!

Bir baktım akşam 6 e ben hala ofisteyim. Çık, ışık hızı ile eve dön, yemek, çamaşır, kurutma, etrafı toplama, e 11de pilin bitsin e uyu.

Pazar sabahı 8, uyan, bir kahve ve doğru spora. Dünden eksik kalanları al, eve gel, bir bak adsl kesik, lan faturalar nerede derken, öpe öpe öde faturaları. Çalışmaya başla, zira pazartesi sabahı karga kahvaltısını etmeden Davide Efendi ciao carissimaaa deyip isteyecek tabloları.
Saat olmuş 19... dinleneyim biraz, zira yarın sabah gün 5 bucukta baslayacak ve Elixir Bey'in erken doom günüsü şerefine geç vakte kadar devam edecek.
sonra olacak günlerden Salı... ve sonra cumaya kadar nefes almak olmayacak. Ama önümüzdeki hafta sonu kesinlikle uyuyacağım, hiçbir şey buna mani olamaz!!!!

Evrim'ciğim, bu hafta evi yemeksepetinden beslemeye karar verdim. Aslında karar vermedim, yemek saatlerini çok geçe evde olacağımdan boşa program yapmadım.