Sunday, March 31, 2013

Mola

Hayatta verebildigimiz molalar olmadan, hele ki bizim yaptigimiz gibi stresi 24 saat mola almadan devam eden bir işte iseniz, yasamak mumkun degildir.
 vereceginiz her mola sizi ancak 1-2 saat idare edebilir ve normal insanlar gibi arkadaslariniz ile bir kahve bir yemek biraz icki ile rahatlayamazsiniz.  rahatlamak icin yaptiginiz buyuk fedakarliklarin tam ortasinda, o stres yine giriverir araya.
Kendi adima oyle bir noktadayim ki bugune dek beni rahatlatan hic bir sey care degil. Ne ilac, ne seks, ne yollar ne de kosulsuz sevdigim insanlar.  ayakta tutan tek sey tunelin ucunda gordugum isik.
Pes etmemek, ne olursa olsun dik ayakta durmak ve bunun icin ne bedel odenmesi gerekiyorsa agzini acmadan o bedelleri odemek hayat boyu size ogretilen seyler oldugunda, baska care gormeden yaparsiniz bunlari.
Yaş kemale erdikce ya da diger secenekler kor gozum parmagina dercesine gormek zorunda kaldiginizda... İste bu an boktan. Kacirilan her dakika, pas gecilen her an, alinmayan her risk... Neden dedigim yerdeyim. Belki bahar, belki yaş, belki yorgunluk.
Tunelin ucundaki isik, bunlari dusunmemeyi kolaylastiriyor.
Bir de molalarima izin verseler, en azindan sayili dakikalarimi mahvetmeseler.  o kadarina hakkim olsa...