Saturday, February 25, 2012

uyku






"Uyuduk mu eşit oluruz. Ne tutku, ne gurur, ne umut." demiş Melih Cevdet Anday.
Ya rüyalar?

tgif?

diyemedim
dilim varmadı
ha perşembe olsa, intihar sebebi olurdu ama tgif değil işte
zor gün
zor virajlar
zor ekler
zor gereksizler
budalalar


istediğim oysa yeşil... sessizce, sakince, hani belki yanında bir kırmızı... biraz güneş, biraz mayışmak, uyuklamak hafiften
2 saniyeliğine ofise giriş, bir shot xuxu, final iyi.

uyku yine kaçık
sabah yine zor gelecek belli
hani bir yatak sigarası mümkün olsa, belki bir parça daha kolay
duş sonrası o çakmağı çakamamak ne zor, ya da duşa girmeden önce
15 senedir sigarasız girmemişim tuvalete
insan nankör, yatacak yer bulduğuna dua edeceğine koca koca laflar
cık cık cık

Friday, February 24, 2012

oooo may gad



bu yüzsüzlükte insanlar tanımışım
siyeeeeeeeeee didim

Thursday, February 23, 2012

küçük bir öykü bu

kertenkele, kertilenkele olmuş aniden
neden? çünkü seden soğuk intikam yemeklerini severmiş...
sonra masalın bitişine azıcık kalmış

bitmiş
bu kadar
dağılabilirsiniz

Wednesday, February 22, 2012

Dişçi -The Dentist

Türkçe çeviriyi de koyayım tam olsun

-Hey , pardon Gina şu anda konuşamaz, ağzı biraz meşgul ;) bitirince seni arasın!
-Ne ? Sende ne sikimsin ?
-Gina'nın dişçisi...
-:)
-Oh
-yaaa



Sunday, February 19, 2012

not ver. bilemem ki kaç

- bir tek karaktersize daha değer verirsem kendimi imha edeceğim

- nasıl bir gerzek... neyse

- hakikaten oksijen israfı

- ben artık bir şey demiyorum, zamanında kurtarmışım

- daha da kendimde kusur aramam, tüm korkaklar adına kendimi suçlamaktan, kendimde kusur aramaktan sıkıldım; işte hendek, işte deve...

belli mi olur

kimin kimi nerede bulacağı belli mi olur, pazartesi salı çarşamba corso vittorio emanuele, 68, 41100 modena adresinde olacağım, oldu bu yazıyı okudunuz, oralardasınız, giriniz otele, sorunuz türkü :) bugün uzun uzun aldığım öğütte ki gibi kendimi hayatın sürprizlerine kapamıyorum işte, hatta açık davet bile denir buna :)

Bir cafe ginseng bile ısmarlarım belki size :)

Şakası bir yana, 3 günlüğüne Allah'a emanet bir yoldayım, bir aksilik olmaz ise perşembe İtalya/bologna dedikoduları ile sizleri sıkarım.

Haaa bir de görüyorum sağdan, bir sürü kişi okuyorsunuz, ses edin arada, beğendim deyin, beğenmedim deyin, hadi canım deyin, ama ses edin.
Şahsen ben korkuyorum bu çok okuyuş, hiç sesten.
Sanki sizde bir kaç kelam etseniz, daha bir hoş olacak hayat.
Ukalayız, sivriyiz, az biraz edepsiziz ama iyi çocuklarız, pişman olmazsınız söz :)

Öğütçübaşı yüzünden yazdım size bunu açık açık, ne istediğimi söylemezsem bir halt elde edemezmişim, top karşıda olurmuş benim kucağımda ısınmak yerine.

Kalınız sağlıcakla. Dönüşte görüşürüz.