Saturday, November 20, 2010

Haddini bilmek

Basit ama etkili örnek:

- (Mehmet Ali Erbil, Güner Ümit gibi ünlü isimlerin gafları yüzünden ekrana ara vermesiyle ilgili) Bu kadar değerli isimlerin benim yaşım kadar meslek hayatları var. O yüzden bu konuyla ilgili yorum yapma hakkı benim değil halkındır.

Friday, November 19, 2010

Mezar şart

mezarı olsa, aklıma estikçe gider, toprağını kabartır, dertleşir dönerim
o bile yok...

sabahlar... cambaz... walking...güller




Son günler...

bayram-tatil denen günlerin sonuna geliyoruz neyse ki...
bir gün güneşi fırsat bilip yürüyeyim dediğimde, suratım nasıl kötü ise, ben daha evden çıkamadan geldi almaya. süpriz, gidiyoruz dedi.
Uzunya'ya gidildi yine.
Güneşli İstanbul'dan sanki İskoşçya'ya ışınladılar. Sisler altında balık.
Uzunya'nın bildik orta güzellikte mezeleri, orta güzellikte balıkları.
Sessizlik ve tahta masalar olmasa gidilir mi uzunya'ya? gidilmez.
Bundan epey seneler önce gittiğimizde çok aşıktık biz, ellerimiz ayrılmazdı, güven vardı, gülüşler vardı, umutlar vardı, bekleyen güzel gelecekler vardı.
o günleri andık biraz, güldük halimize...
Bambaşka insanlar olmasak bile, yola çıkılan yerden çok uzaktayız, çok başkayız.

3-4 bira çarptı beni. Sarhoşluğun verdiği rahatlık, günlerdir masanın başından kalkmadan/kalkamadan çalışmanın yorgunluğu filan derken iyi geldi.
Ertesi sabah, caddeye inip birer kahve bile içip gülüştük. tuhaf geldi. Arkadaşlığın başka bir boyutu, özeni farklı, korkusu farklı; ama bir yapmacıklık var hep içinde.

Önümüzdeki ay endometriosis tedavisi başlayacak. ağrılar azalacak, hatta yok olacak diyor doktor amca. 2 gündür beni yerden yere vuruyor ağrılar, karnımda su torbası, yanımda ağrı kesiciler, gevşeticiler... akşam içtiğim ilaç sayısını unutup 2 kadeh şarabı yuvarladım, bir baktım başım döner, midem bulanır. Güzelim '99 Tempranillo çıktı tabii gerisin geri. Halbuki nasıl kadife gibi kaymıştı.

Uzunya'da ne çok cocuklu çift vardı... Ne çok çocuk ağlaması, ne çok şımarıklık, ne çok kapris. diğerlerine inat efendiliğinden ödün vermeyen bebekler ve minikler.
Hele Selim adında tahmini 8 aylık bir bebek bizi hayrete düşürdü. Kucağına gitmek istediği herkesi göz hapsine alıp, kahkahalar atarak ilgilerini çekip çağırdı mutlaka yanına; her gittiği kucakta bir sarılmalar, bir cilveler... 5 saat boyunca bir kez bile ağlamaz mı bir bebek? altını kirlettiğinde anneye acıklı bakışlar ve mırıldanmalar.

bir yandan tercümelerim, ne kadar derseniz bildiğiniz bir migros poşeti dolusu sayfalar :) yarısı bitti, yorgunluktan gözlerim kapanmazsa cumartesi akşamına bitirip pazar dinlenmek istiyorum.

Wednesday, November 17, 2010

Bayramın 2. günü

5te başladı gün
uyuyamıyorum
elixir bey'e döndüm

keşke hiç tatil olmasa, her gün iş olsa
ve aklımdan hiç bir şey geçmese
bir şey özlemesem, bir şey hatırlamasam
hafızamda iyi kötü ne varsa silip, ormana atsalar beni
sıfırdan başlasa her şey

ben işime geri döneyim, kendini dinlemek tehlikeli zira...

Tuesday, November 16, 2010

Bayramın 1. günü

Sabah 7de kalk
kahvaltı et
gazetelere bak
adamı kaldır
yedir, işe gönder
tatil ofisim olan yemek masasına geri dön
çalışmaya başla
3te cinnet geçir
kalk yıkan
dışarı çık, hava al, colan bitmiş al, sigara al
eve dön
çalışmaya devam et
müşteri bağla
elixir ve uruk beylere bayram maili at, ellerinden öp
post yaz
çalışmaya devam et
1 gibi yatmaya çalış, zira sabah yine 7de kalkıp çalışmaya başlamak lazım
nokta

ha bir de yemişim 9 gün tatili
bana değil lan o tatil!!!!!

Monday, November 15, 2010

2011'e x kala

2011 e kaç gün kaldı?
45 filan değil mi?
Aya gitmeyi filan geçtim, eller nerelerde...
Karşımda mba yaptım diye oturup, züktürüp giden şahıs var ya: hah işte o şahıs excel namına tek bir şey bilmiyor

ilkokuldan bir bebe çeksem, yapması gerekeni 50 kez yapardı
Sana geliyorum rabbim
İçim şişti

Çığlık atmama az kala

Lisanım için şimdiden özür, ama insanım
Ve rahatlamam şart

allahın şoparı,
zaten bir zük düzenli bırakmadan bastın gittin
bir de evden ona buna mail atıp, olmayan kafandaki olmayan bilgilerle ortamı züküyorsun
bir de arkandan onları topluyorum
bi sus be yaw
madem gittin, allah aşkına sus karışma
bari arkandan pislik toplamaya devam etmeyeyim
yaptığım işide züküp batırma