Friday, December 9, 2011

kutlama gibi görmek lazım



başımı omzuna yaslamaya
Hayata yeniden başlamaya
Bağında, bahçende, pınarlarında
İçimi yıkamaya geliyorum

ödül

http://www.timeoutistanbul.com/Yeme-%C4%B0%C3%A7me-%C3%96d%C3%BClleri-2011

ilk defa bu kadar boş baktım bir listeye
3-5 tanesi dışında hiç biri bir şey ifade etmedi
gitmemeyi geçtim, adını bile duymadıklarım var, hiç okumadıklarım...
ben mi çok asosyal oldum (yes baby, oldun)
mekanlar mı hızlı akmaya başladı?
ne zaman l'era frasca diye dondurmacı türedi?

bittiği yer...

konuşmanın çözüm olmadığı yerde
susmak gerekir

çamurun içinde bazen susmakta yetmeyebilir

değişiklik

değişiklik yapıp üretici seferi yapıyorum
istikamet ikitelli

sanki kendime güveniyormuşum gibi
sanki iş yapabilirmişim gibi
ya nasip...

Thursday, December 8, 2011

ah be...

kendimi bir kez daha "bak her şey gitti ama sayfa beyaz ve temiz" derken yakalarsam döveceğim.

Wednesday, December 7, 2011

yarın bayram

walla bayram...
meryem'in ilk günaha girmeden çocuk doğurmasının bayramı: immacolata concezione
meleğimiz iner der ki, babadan selam var, 9 ay sonra süpriz bir paket alacaksın

tamam canım, katoliklerde o kadar saftirik değil, biliyorlar bir numaralar döndüğünü, amma gel gör ki insanlığın kurtarıcısını doğurduğu ve elinden geldiğince tüm günahlardan uzak durduğu için kendisini yaşam boyu pure olmakla taçlandırmışlar

tabii tarihleri yan yana koyarsak o 9 ay sürmüş nerede ise 1 sene, çıkmamakta direnmiş olabilir tabii, haklı adam, zor görevle geliyor, ne acelesi var, içerisi güvenli...

gel gör ki, aynı kitap diyor ki: "siate fecondi e moltiplicatevi" yanisi, verimli olun ve çoğalın. emret sahip, gübre atalım içimize ve hoppppp verim, hatta biraz hormon?

sapla saman

sapla samanı karıştırmamak lazım
anne red mi edermiş? olabilir, atlatırsın
hepimiz bir şeyler atlattık

istemiyorsun? evet, olabilir, ama bunu anlatacağın kişi ben değilim

and yes, değişmişim, hem de çok

ve iş ile bu konuları karıştırmayacağım
ve sen devam edersen karıştırmaya, işi de bir kenara koyarız ne var ki?
sana ilk adımları öğrettim, sonrası kolay

ayşe de mi bugün gitmiş? good for you
bana hiç mi bir şey ifade etmiyor?
evet, etmiyor
hayır, domuzluk yapmıyorum
evet, gerçekten içimden gelmiyor
evet, hataya hiç tahammülüm kalmadı
evet, benim de çok kusurum var
evet, bir daha kimse olmayabilir veya ordu olabilir, bilmiyorum
evet, çocuğa da kızgın değilim
evet, bir doktora daha gidip, başka yollar deneyip çocuğum olur mu bilmek istemiyorum

I'm ok, really ok
kızgın değilim
kırgın değilim
boşum sadece, duygusuzum bu işe
bitmiş...

bitmesin ister miydim? bilmiyorum, bildiğim o eksikliğe tahammül edemediğim, bir türlü taşların yerine tam oturmayaşına deli olduğum.
evet böyle daha iyi, evet hiç ağlamadım, evet hiç yüzüm düşmedi, evet bu kadar rahat kararı bende beklemiyordum.
ama artık anla?
ama artık bu konuyu kapatalım?
evet biliyorum annenin çok üzüldüğünü, ama senin hatalarını ben örtüp onu mutlu edemem.
e çünkü önce benim mutlu olmam lazım, çünkü yeter hepinizi ilk sıraya koyuşum.
hayır zamanla geçmez... istiyorsan bekle, sen bilirsin, karışamam.

ne olur, yeter mi bu kadar konuşmak? aynı yerde dönüp duruyoruz.
se vuoi mantenere una amicizia, devi chiudere un occhio... molto spesso tutti e due.

Tuesday, December 6, 2011

bak şimdi

bu trafikte o kadar yol çekeceğim
eğer kalmamışsan, eğer bulamazsam itina ile yıkarım orayı
demedi deme bak!!!

don't like

inşallah yerine iyişallah yazanlar...

Monday, December 5, 2011

sevgili cafe nero

seni seviyoruz sayıyoruz
elimin altında makinem varken bile teeee dünya yol tepip sana gelmeyi de seviyorum
yeniköyde küçük müçük ama pek sevimlisin
kahvelerine sayacağım kusurlar yok

tartlarını da sevdim
ama bayat pasta satmayın arkadaşım
çocukları uyarın, baktılar artık katı farklı kıvama geçmiş pastalar, alsınlar vitrinden
bu gece rezildi pastaların
olmadı...
sana yakışmadı...
parmak salladık, haberin olsun

mektup...

kendime uzun bir mektup yazdım bugün
1 sene sonra tekrar okuyacağım
bir sürü tavsiye verdim
bugüne dek yaptığım tüm yanlışları tek tek listeledim
tüm hesaplarımı kapattım

şimdi de bir kahve içmeye gidiyorum
1 sene sonra tekrar açıp okuyacağım mektubu
beyaz bir sayfayı baştan dolduracağım
umarım daha az hata, daha çok güzellik ile

quotes: the women


It feels like someone kicked you in the stomach,
feels like your heart stopped beating,
feels like that dream you know the one when you are falling and you want so desperately to wake up before you hit the ground but its all out of your control,
you cant trust anything anymore, no one is who they say they are, your life is changed forever, and the only thing to come out of the whole ugly experience is no one will be able to break your heart like that again.

sırayı epey sene önce savmak iyi olmuş
and it's true: no one may break my heart like that again

cuma...

cuma günü bir ara çok sıkılıp dua etmiştim, her şey bir rayına girsin, doğru olmayan ne varsa çıkıp gitsin diye
seri halde gerçekleşeceğini bilse idim, araya başka dileklerde sıkıştırırdım :)
yine de komple beyaz sayfa açmak güzel
bu sefer yazılacak düzgün ayrıntılar olur umarım

akşam

akşam kapanışı da yaptık
herkes son söyleyeceklerini söyledi
üzerimde bir rahatlama
önümü görmenin hazzı
ve beklemenin son bulması

sabahta güneşle uyandım ya, artık değmeyin keyfime
sabah çıkıp yarım saat yürüdüm bile
derin derin nefes aldım
sigarayı daha da azaltmak için söz verdim kendime
daha yakmadım mesela
yakmakta istemedim

ohhhhhh huzur güzel :)

Sunday, December 4, 2011

rev

bir iki kadeh martini
bir kaç hafif romantik komedi
ve hopppppp here the hope again

King'den daha ulaşılmaz değil ya hayalim
bir gün bende herkes kadar sıradan olacağım
sıradan günlük dertlerim olacak
basit bir hayatım
tekrar arkadaşlarımın geldiği bir evim
tekrar bir şeyler olacak işte
arkaya yaslanıp beklemek lazım

beklenenin olması rahatlattı aslında
artık bekleyecek bir şey kalmadı
her şey yerinde
olması gerektiği gibi

en bi revize

akşam ben o satırları yazdıktan sonra kadıncağız içeri hızlı gireyim derken kafasını cam kapıya vurmuş :(

neyse, geldiler... buz muz pansuman
yemek
ben daha ilk tabağımı yememişken, herkes kaçar gibi kalktı sofradan
bildigin bok gibi kaldım bilog

biri koltukta uyumus bile aşağı indiğimde
diğeri kumandayı verdi, al seç diye, ne seçsem ı ıh, 5 dk sonra arıza
zorla saati 11 ettim
herkes odasına
sonra ben kalktım, gece 2ye dek özgürce tv seyrettim

anahtarı kapının üzerinde bırakıyoruz biz
o muhtemelendeki şahıs, bir güzel gel, mutfağa gir, kahvaltı hazırla
ben o sahneye uyandım bugün bilog
cesaretin bittiği yerde esaret başlıyor ya, ben cesareti seçtim
gayet soğukkanlı elini sıktım, hoşgeldiniz dedim, güya kahvaltı ettim
üstümü değiştirmek için aşağı indim, gelip özür dileyişindeki zavallılık midemi kaldırdı
sahi bilog, hakikaten cesur, dik adamlar vardı; neredeler onlar şimdi?
çıktım oradan tipik kiralık katil gülümseyişiyle, paniklere aldırmadan.
bana sorarsan bilog o paniklerde sahte
ben olsam seçimlerim net olurdu
bak saat 11 oldu bile
bugun bittiğinde hiç yaşanmamış gibi olacak, sil gitsin

neye yaradı bu iş biliyor muusn bilog, daha dün ulen ben kendimi toplayamıyorum diyordum ya, fark ettim ki ben güçlü imişim bilog, ölmemiş benim içimdeki güç. gayet dik çıkabildiğime, gereğinden fazla sinir göstermediğime, soğukkanlı bir şekilde devam edebildiğime göre ölmemişim ben.

en bi revize

akşam ben o satırları yazdıktan sonra kadıncağız içeri hızlı gireyim derken kafasını cam kapıya vurmuş :(

neyse, geldiler... buz muz pansuman
yemek
ben daha ilk tabağımı yememişken, herkes kaçar gibi kalktı sofradan
bildigin bok gibi kaldım bilog

biri koltukta uyumus bile aşağı indiğimde
diğeri kumandayı verdi, al seç diye, ne seçsem ı ıh, 5 dk sonra arıza
zorla saati 11 ettim
herkes odasına
sonra ben kalktım, gece 2ye dek özgürce tv seyrettim

anahtarı kapının üzerinde bırakıyoruz biz
o muhtemelendeki şahıs, bir güzel gel, mutfağa gir, kahvaltı hazırla
ben o sahneye uyandım bugün bilog
cesaretin bittiği yerde esaret başlıyor ya, ben cesareti seçtim
gayet soğukkanlı elini sıktım, hoşgeldiniz dedim, güya kahvaltı ettim
üstümü değiştirmek için aşağı indim, gelip özür dileyişindeki zavallılık midemi kaldırdı
sahi bilog, hakikaten cesur, dik adamlar vardı; neredeler onlar şimdi?
çıktım oradan tipik kiralık katil gülümseyişiyle, paniklere aldırmadan.