Friday, September 9, 2011

Tarihe tatsız not

sabah 10da sek votka attırmayı başaran gündü bugün.
Akşam yaklaştıkça oh derken...
Zübük kızım gitti bugün.

13 senedir hayatımı işgal eden, korkaklığı ile bezdiren, nişantaşı kızı zübüğüm gitti

yeni evlenmiştik daha, balayından yeni dönmüştük.
aylardan kasım, güneşli ama soğuk bir gün
balkonda miiklemesine güldük, biraz sucuk attık
2 dakikada almaya karar verdik eve
başkaydı
çirkindi
huysuzdu
korkaktı
asabiydi
bendi...

yalnız kaldık beraber
çok şey geçirdik beraber
parasız da kaldık, çok rahatta ettik
kalabalık olduk, tek başımıza kaldık
hep beraber
beraber uyuduk
beraber büyüdük
beraber ölmedik kavun yiyen kedimle, çiğ balık aşıran kedimle, yıkanan kedimle...
bir parçam onda, gerisi burada

Sunday, September 4, 2011

sabah 06.40

bazen göze girmez uyku
diker adamı böyle
3 film, ama ı ıh
mahjong: ı ıh
okumak: ı ıh
kapanmıyor işte, zorlamamalı

bir de beceremeyeceği şeylerin hayalini kurmamalı insan, kendine dışarıdan bakabilmeli.
İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar filan, hepsi hikaye.
Elindeki kartlarla yaşar insan, gözü açık yaşar, kartı değiştirme fırsatı bulduğu anda değiştirir, değiştirebilmek için bakmak gerekir, görebilmek gerekir, sabır gerekir.
Şu anda sabrım taşı çatlatır halde, bende beraberinde çatlar mıyım? bilinmez henüz...

hava pırıl pırıl dışarıda
hani hazırda çay olsa, ekmek olsa, balkona kurulup kahvaltı edeceğim, üzerine de bir acı kahve.
akşama yapacağım terbiyeli haşlama etin kafamda dönüp durması da tuhaf.
Pazartesi sabahını ise düşünmek acı verici, alıştım sessizliğe, pazartesi kavga ve speed demek oysa.
Çalçene kedi susmuyor bu saatte, hep bir şeyler anlatmada.

ne çok zaman geçti son birine sarılıp huzurla uyumanın ardından, ya da usul usul sevişmeyeli araya gereksiz fantaziler, kıyafetler, ekler koymadan...
hatırlamaya çalışıyorum ne zamandı en son? kaç sene kaç ay önce idi?
en son ne zaman bedenim ve ruhum beraber doydu?
en son ne zaman şüphe etmedim birinden?

dönüp dönüp aklıma KV'de ki akşam geliyor, en son o zaman biri arkadaşları arasına da sokmak için heyecanlamıştı. Soğuktu hava. En son o gün mü araba kapım açılmıştı? Hatırlamıyorum. O gün ki LAL kulağımda ama, sonrasında defalarca çalındı, ama o günkü LAL benim aklımda. İlk kocamla THY'nin boş odalarında öpüşmeler kaldı mesela aklımda, yüreğim çıkardı yerinden. Yağmur altında son öpüşme bir de.
Sahrayıcedid'de ki eve son girişini hatırladım şimdi, siyah takım elbise ile, nefesim kesilmişti

Küvet ne kadar önemli idi, mumlarla, kokularla, köpüklerle
sonra bir zaman korundum ben, hiç aklıma gelmedi başka şeyler...
bir daha aynı sevecenlikle biri gelse, inanır mıyım? güvenir miyim? sever miyim?

komik geldi birden hepsi...