Saturday, September 24, 2011

sabaha karşı 4

Sabah olmuşsa kimin umurunda
Haydi dostlar yanı başıma
Bana laf geçmez yazı tura atmam
Bize gidelim beyler

derdim var, aklımı işe veremiyorumu hiç anlamadım.
aha da derdim var, gece 2de yoldan geldim ve ofise girdim.
çalışmaktan güzel insanı o dertlerden koparan ne var ki?
aklım berrak, uyku yok, ki en son uyuduğum sanırım çarşamba gecesi idi.
perşembe 4te yola çıkaran yolculuk, az önce nihayete erdi.
gerçi yolculuk mu idi, yoksa pişmiş tavukla yarışta mı idik hangimizin başına daha fazla şey gelecek diye bilmiyorum.
Allah'tan benimle gülebilen bir patronum var ve biz bu işten sağ çıktık, ya da yaralı ama gururlu. bavul kaybetmekten tutun, müşteri kaybına varın, benim şişen ayaklarıma ayakkabı bulamayıp, en sonunda pufidik yatak odası terliği almamıza varın, yok yoktu.
salı sabah 4te aynı yolu bir daha tepeceğimizi de ekleyelim, çarşambanın gelişi, bir önceki perşembeden başladı denir sanırım...

tüm bunların üstüne neden aklımda sürekli bilimum mustafa sandal şarkıları geçişi neye delalet hiç bir fikrim yok, ama bu da var başımda, o hiç özellikle oturup dinlemediğim şıkır şıkır gülben ergenli varyantı ne ara öğrendim de kafamda dönüyor?

BEN İŞE DÖNEYİM....

Sunday, September 18, 2011

çatlamak desem...

çatlamak desem çatlamak değil

kendime ait bir odayı özlüyorum
kimsenin huzur bozamadığı günleri özlüyorum
kapımı kapadım mı hayata dair her şeyden kaçmayı özlüyorum
ben bir sahibinden.com'a bakayım