Monday, September 8, 2014

KARMA

Sevgili Karma bir yazıma daha başlarken ASDHAKJSHFJKAHDJFADSFAJKKK

Thursday, June 19, 2014

Monday, June 17, 2013

DEĞİŞTİK

değiştik son 2 haftada.
başka önceliklere sahip, başka dertlere kafa yoran insanlar olduk
kendi adıma depresyon sınırında dolaşsam da, memleket bu, gençler yaşayacak daha der buldum kendimi
işler kesata da gitse, yabancılar hafiften el çekmeye çalışsa da aman be başka iş bulurum, önce şu işi halledelim der buldum kendimi

kendinden başkasına hayrı yok dediğim çocuklara hayran oldum sonra.
hayatımdan çıkanlar oldu
merhamet duymaya erinenleri de siliverdim, zaten pek görüşmezdik
daha da az para harcar oldum
koç ailesi ile gurur duyacağım gelmezdi aklıma, çok kızılacak şeyleri vardı zira
ama helal be dedim

uykum gitti
huzurumun epey bir kısmı giderken, gelecekten ümitli oldum
çelişkiler yumağı bu hal tuhaf etti beni

kızgın olduğum akp yandaşlarına bile sevgi ile bakar oldum, üzüldüm onlara bu denli yalan söyleyen bir adamın arkasına gittikleri için

polise acıdım, egosunda boğulan bir adamın emrine karşı gelemedikleri için

içim biraz daha sevgi dolu
korkum az değil
çeşit çeşit sendrom kafamda dönüyor
olsun yahu

öğrenmek acısız olmaz

Sunday, April 7, 2013

Yumusama

Pamuk gibi oldum
4-5 gundur her aksam keyifli ickiler, keyifli konusmalar
Uzerimde bir insanlik, bir umut hali
Pek guzel
Pek keyifli
Eksik olmasin

Sunday, March 31, 2013

Mola

Hayatta verebildigimiz molalar olmadan, hele ki bizim yaptigimiz gibi stresi 24 saat mola almadan devam eden bir işte iseniz, yasamak mumkun degildir.
 vereceginiz her mola sizi ancak 1-2 saat idare edebilir ve normal insanlar gibi arkadaslariniz ile bir kahve bir yemek biraz icki ile rahatlayamazsiniz.  rahatlamak icin yaptiginiz buyuk fedakarliklarin tam ortasinda, o stres yine giriverir araya.
Kendi adima oyle bir noktadayim ki bugune dek beni rahatlatan hic bir sey care degil. Ne ilac, ne seks, ne yollar ne de kosulsuz sevdigim insanlar.  ayakta tutan tek sey tunelin ucunda gordugum isik.
Pes etmemek, ne olursa olsun dik ayakta durmak ve bunun icin ne bedel odenmesi gerekiyorsa agzini acmadan o bedelleri odemek hayat boyu size ogretilen seyler oldugunda, baska care gormeden yaparsiniz bunlari.
Yaş kemale erdikce ya da diger secenekler kor gozum parmagina dercesine gormek zorunda kaldiginizda... İste bu an boktan. Kacirilan her dakika, pas gecilen her an, alinmayan her risk... Neden dedigim yerdeyim. Belki bahar, belki yaş, belki yorgunluk.
Tunelin ucundaki isik, bunlari dusunmemeyi kolaylastiriyor.
Bir de molalarima izin verseler, en azindan sayili dakikalarimi mahvetmeseler.  o kadarina hakkim olsa...

Wednesday, March 27, 2013

en son ne zaman özenip hazırlandığımı hatırlamıyorum, en son ne zaman bir şeylerin boğazıma takıldığının aksine.
hastalıklı sayılabilecek sevgileri net hatırlıyorum, masum bir sevişmenin aksine
yazarken aklıma evde dans ettiğimiz günler geldi, ya da bir filmde adam sevgilisini öperken kıskandım diye mırıldığımda öpüldüğüm, en son ne zaman öpüştüğümü hatırlamamanın aksine
aynı kalan tek şey kucağıma yatan kafa
o halde konuşmak
bu hala taze, eskimemiş

yaş ilerledikçe tarihlerde de bir karışma var
her şeyi sanki daha geçenlerde yaşamışım gibi
oysa 1-2 aya hayat sığmaz değil mi?
40 sene uzun zaman...

korkmadan ulan nasıl sıçtım dediğim arkadaşım var benim
bugun tekrar tadını aldığım
panikten çıktığımda, bana sarılıp benimle rahatlayan ortağım var benim
hayattaki en büyük zenginliklerimden
bugun her şeyi tamamlayıp aynada kendimi uzundur ilk defa beğendiğim anda sıçtım
belki sıçmadım, belki bir beladan yırttım, belki polyannayım... adam sende, benim işte
şirkette allahım işte buymuş deyip arkamdan sarılan anne gibi kadın
şirkette arkamdan ıslık çalan 2 adam
mutlu olmak için sebep çok, eğer maksat kendini iyi hissetmek ise

her olan bitende iyilere sarılıp ayakta kalabilmek ise asıl olan, başardım bugün diyebilirim
zamana direnmek ise, acil çözüm ise, günü kurtarmak ise yine başardım diyebilirim bugüne
şu an sessizlik içinde oturup, gözümden çıkmak için fırsat kollayanları geri gönderebilmekse yine başardım denebilir bugün için

kafanın yapayalnız kalması da kötüdür, nedir ki başarmak?
sadece ulaşmanın garanti olduğu şeyleri isteyip, gerisine cüret etmemek mi? yoksa içinden geldiği gibi arzulayıp, becerememeyi de göze almak mı?  yoksa sıçıp, sessizce bu satırları yazabilmek mi?
eskiden bardaklarım filan varken, böyle günlerde kırardım o bardakları
her şangırtı biraz daha sakinletirdi

daldan dala ama seneler sonra nescafe içiyorum şu an ve gariptir inanılmaz lezzetli geliyor
okul kırdığımız günlerde konyalıda aldığım tat bu
daha da saçmalamadan susmak mı yoksa başarı?




Sunday, March 24, 2013

Kilit

İstedigin duvari ör, boktan bir anda biri iceri siziveriyor
Daha o an, siktir diyor icindeki ses
Hele bir dur diyor digeri
Duruyorsun, yavasliyorsun, pismanlik hemen o kosede
Yarin sabah son tuglayi yerine koydugunda, yine guvende olacagini bilsin de, o lades aninin pismanligi kaliyor iceride
Hicbir zarar gelmeden kacmis olsan bile, atmaktan son andan vazgectigin adim dusunduyor seni.
Atsaydim farkli mi olurdu diye dusunsen bile, iç biliyor dogru cevabi
Geride durmayi basardigin icin kendinle duydugun gurur, hapishanenin anahtari, gormenin bedeli bir kac aniyi kacirmak sadece.  eldeki ile yetinmek
Eksik, ama acisiz olmanin bedeli.
Buyumek, ben her seyin altindan kalkarim demeden, vakit kaybettirecek ara yollara sapmadan otobanda devam etmek demek. Benzinden tasarruflu, araba guvende, estimeted arrival time sapmalardan uzak.
Erken varmak, beklemek demek, adrenalinden uzak olmak demek, kalp daha saglam demek.
:) gulup gecmek
Basit
Acisiz
Guvenli