Tuesday, January 18, 2011

soruyorsun ya...

nasılsın diye. bildiğin kötüyüm...
iyi değilim
iyi olamıyorum
çünkü içimde hep bir şey eksik
çünkü kafamda ne olduğunu bilmediğim bin tane soru var
cevap bulamıyorum, bulmamın imkanı olmadığını da biliyorum
kendimi zorla sevdiremeyeceğimi de biliyorum

ben alışmaya çalışıyorum yalnızca
iyi giden tek şey iş
o beni ayakta tutuyor, yoksa bildiğin ölüyüm

ama hep çabalıyorum
hayatta pes etmemek için çabalıyorum
gülmeye, eğlenmeye, ayakta kalmaya çabalıyorum karşıma çıkan her engele rağmen

soruyorsun ya ne yapıyorsun diye
çalışıyorum sadece, keyif yapamıyorum hiç
tv dahi seyredemiyorum
her şey hızlı hızlı
yeni diziler başlıyor, elim telefona gidiyor, sonra durmam gerektiğini hatırlıyorum
bir yemek görüyorum, elim telefona gidiyor, sonra duruyorum
bir şey oluyor, anlatmak istiyorum, elim telefona gidiyor duruyorum
geceleri koltukta uyuyorum mesela, boynum ağrıdığında eskiden tanıdık bir şeyler buluyorum kendimde, elimin telefona gitmesi gerekmiyor
içimden eksilteceğim organlar için cesaret toplamaya çalışıyorum mesela, ama hala bulamadım

nasılsın diyorsun ya
bok gibiyim
yalnızım
kendimi kimsesiz hissediyorum
herkese rağmen, benim için her yapılan güzel şeye rağmen mutsuzum, hep numara yapıyorum
ama gel bile desen bana bir gün, gelmem... o kadar kırgınım, o kadar güvensizim artık sana
dağ yıkılır, sen yıkılmazdın çünkü
bir tek sen beni yarı yolda koymazdın çünkü
bir tek senin için ne duvarım vardı, ne gizlim
tüm silahları ben vermiştim eline seve seve

ne yapıyorsun diyorsun ya
işte böyle sitemler büyütüyorum içimde
ağlıyorum sonra kimse görmeden
özlüyorum
senin olmadığın her yerde anasını satayım eksik, mutsuz, kırgın, öksüzüm

böyleyim işte, 38 yaşındayım
belki bir gün aşık bile olurum
bir gün belki mutlu bile olurum
gözümün içi bile güler bir gün
sadece o günleri geri getiremem... bir daha yaşayamam
obsesif değilim, sana yalvarmıyorum, seni geriye istemiyorum
sadece kontrollü bir şekilde sana kırgınlığımı bitirmeye çalışıyorum, kendim bitmemek için
sanki bir vakit güzel bir şeyler başaracakmışım hissi var içimde
o his beni ayakta tutuyor, çabalarımı devam ettiriyor

böyle darmağın, karışığım işte...
fotoğraflara bakıyorum... dalıyorum, gidiyorum
bir gün ayın sekizlerini saymam belki diye ümit ediyorum
her domatese keşke çöplükten gelse diye bakmayacağım günler de gelecek bir gün mutlaka

böyleyim işte, karışık....

4 comments:

  1. Dgünüdaşmışız diye başlayan yorumunu okuduğum yaz günü geldi aklıma.. Çok uzun olmamış belki ama dolu dolu bir şeyler olmuş Seden.
    Nedeni bu enrty de olduğu gibi olan şeyler.. Bilip bilmeden dokundukların..
    Sabahıma renk katan kadın, rengarenk olasın yeni yaşında.. Hmmm demek officially 38???!!!.. Lakin beni de aydırmışlığını unutmuş değilim hani! ;)
    E.

    ReplyDelete
  2. puhahahahhaha
    Midyat, Seyfo aha bu kadının doğum günü benimle aynı
    o daha genç, ama bu ayrı bir konu hrrrrrrrr

    iyi ki var dediğim insanlar gün be gün azaldılar
    aralarına girdin ya... çok yaşa kadın sen

    ReplyDelete
  3. E o zaman geçmiş doğumgünün kutlu olsun Evrim... Yorumlarını takip ediyorum. Umarım yazılarını da görürüz blogumuzda :)

    Sizin doğumgünü tarihinde var demek ki bir güzellik...

    O değil de; bu yıl amma "hrrrrr" yaptı be Seden hahahahahahah

    ReplyDelete
  4. 2011 ne kadar çok hrrrr yaptı sahi...

    ayın sekizlerini unutmak 1 sene imiş
    bu kadar zaman sonra yine ilaç gerekli imiş daha dik durmak için, sebepler başkalaşsa bile.
    elim telefonlara gitmiyor artık

    ReplyDelete