Monday, January 3, 2011

Uyanmak

uyanmak dediğin keyifli bir şey olmalı
gözlerini açmana arkadan sarılan bir adam sebep olmalı
dışarı buz, yorganın altı sıcak iken, sımsıcak bir ten hissetmeli insan
boynunun altından bir kol geçmeli
diğer el omzunu okşamalı
işe yetişmenin telaşını yenmeli omuza gelen öpücük
gerinirken daha da iç içe geçmeli

sahi vardı böyle sabahlar değil mi?

3 comments:

  1. Vardı sanki bir zamanlar.. :(
    E.

    ReplyDelete
  2. saat dokuz buçuk
    istanbulun bir ucuna gidip geldim...
    yorgunluktan elim bile tutmuyor, klavyeye zor dokunuyorum resmen

    arkada kalan zamanlardan birinde, kendi evim dışında rahat ettiğim yerlerden birine gittiğim gün düştü aklıma.
    şirket taşınan bir günün akşamı idi
    saat 12 civarı olmalı
    bilirmiş gibi gelsene diyen yumuşak bir telefon
    sadece peki deyip gidişim
    duşa girişim, saçımı yıkayışı, beni kurulayışı, yatağa uzanışım
    saçlarım okşanırken uykuya dalışım
    hiç konuşmadan, yumuşak bir hoşgeldin dışında hiçbir şey duymadan

    ve sabah böyle uyanışım, ve dahi o sabah ki sevişme
    hepsi şu an o kadar net ki aklımda.
    özlemek değil. ihtiyaç duymak bile değil şu an o sahnenin tekrarına.
    Kişiden bağımsız o sahnenin bir daha olmayacağına üzülmek bile değil.

    şu an ki yorgunluğun üzerine bir sıcak iyi olurdu, istemem demiyorum
    istemenin boşluğunu bilmek acı gelen
    bir kez daha olsa bile yine bambaşka bir günde aklıma düşecek bir sahne olmasına kızgınlık sanki biraz
    bunların sürekli olmayaşına-olamayaşına kızgınlık. cayır cayır bir kızgınlık değil, hali kalmamış bir kızgınlık

    oysa sadece dün bir arkadaşım içimi sımsıcak etti, yaşam güzel dedirtti
    patron bugün siz huzurla çalışın bana yeter dediğinde de içim sıcacık oldu

    Azıcık kalan kızgınlığım, kocaman kocaman sevebilirken, beni kendi kendime bile telaffuz etmeye korkar hale getirenlere, istemeyi kendime hak görmeyeceğim noktaya gelirken elimden tüm tutanlara

    boktan... sevimsiz... küfür ettirecek kadar.
    altı üstü sırtta dolaşan bir elin bile sadece sıcaklığını hayal etmek boktan.
    yılbaşı gecesi görümce/kardeş sırtımı okşarken gözümün dolması da bu kızgınlığın kalanları.
    oysa ki normal hepsi... normaldi hepsi... birileri için hala normal.

    ReplyDelete
  3. Girip okuyorumda yazasım, yazacak şeyim yok. O kadar güzel ve dolu ki satırların ne yazsam havada kalacak endişesi..
    E.

    ReplyDelete