Wednesday, September 8, 2010

8 ya...

8 ya bugun...
18.si

ama ben hastahanelerdeyim
bir sonuç almak için debelenirken, kopup ağlıyorum

hak etmiş miydim gerçekten????

dün gidip saçlarımı kestirdim, biraz daha delirsem asker traşı olacaktı
aynada aynı yüze tahammül edemiyorum
aynı olmamalı
başka bir yüz olmalı ki, belki başkasının başına geldi bunlar diye kandırırım kendimi
birileri, bir şeyler masum kalır bir yerlerde

5 comments:

  1. Sadece hak ettiklerimizi deneyimlesek...
    Sanalda denk geldik ama aktardığın ve algıladığım her şey çok gerçek Seden.
    Ne diyebilirim başka?
    Buldum!!! :)
    Yeni saçlarını 'güle güle' kullan & uzat! :)
    Sevgiyle..
    E.

    ReplyDelete
  2. içimde yeri tespit edilemeyen bir cenin ile saçımı kazısam yeri imiş Evrim :)

    nasıl olsa işin sonunda atacaklar beni ya erenköye ya bakırköye

    acısalarda la paix'e verseler bari :)

    ReplyDelete
  3. Nasıl yani?
    İlk kez işitiyorum desem çok mu cahil kaçarım? O halde beklemedesin öyle mi? :( Nasıl şeydir bu? Hayır hadise yeterince zamansız, yetmez gibi sevimsiz de oluyor üzerine..
    Kısa saç iyidir!!! Ferahlık, dinçlik, güzellik, dirilik getirir... Giden saçlarla birlikte sana eşlik edemeyecek olan ne varsa gitsin.. :)
    Hmmm...
    Seçenekler birbirinden cazip bu arada.. :)
    E.

    ReplyDelete
  4. Evrim anlatacağım ama sanırım sabah toplarım kendimi
    dış gebelikten tümöre bir sürü şey serdiler önüme
    yarın bir profesör hoca gelecekmiş,veya salı
    yarın belli olacak
    ona gösterecekler bir de
    bir yılan hikayesi oldu ki, bildigin gibi değil

    ben de ulan tümörde varsa, bari süsleneyim şimdi diye her gün sabahtan kuaföre gidip fön makyaj küpeler yüzükler süsleniyorum :)
    aysel gürel olacağım sanırım, korkmayın :))

    ReplyDelete
  5. Hepsini okudum..
    Bir biçimde netliğe kavuşmuş ya bu çok iyi. Sana da iyi gelmiş belli.. :)
    Üstelik A.Gürel kısmını pek tuttum!! Hepimize gerek sanki.

    ReplyDelete