Friday, December 24, 2010

Muhasebe...

Adettir, nasıl olsa yapacağız; benim ki çıksın bari aradan...
2010 için "en"ler yılı idi diyebilirim
Her ne kadar uğraşsam da iyi girmeyi/girdirmeyi becerememiştim
Hayatımın "en" güzel doğum gününü yaşadım
Hayatımın "en" güzel kahvaltılarını yaşadım
Hayatımın "en" sevmediğim işini geride bıraktım, "en" sevdiğim işine girdim
38 senenin "en" kötü haberini aldım
38 senenin "en" anlamadığım kararına uyum sağlamaya çalıştım
38 senenin "en" güzel Poyrazköylerine gittim
38 senenin "en" güzel scrabblelarını oynadım
38 senenin "en" güzel evinde yaşadım ve aynı evden taşındım
38 senenin "en" sevildiğimi sandığım/inandığım senesini yaşadım, sonra sudan çıkan balık oldum
38 senenin "en" güzel hayalini kurdum
38 senede hiç tükürdüğümü yalamamıştım, yaladım yuttum bir güzel, "en" dönek oldum

bütün "en"leri bile bile bir daha baştan yaşarmıydın derseniz, tereddütsüz yaşardım, ikinci aydan beri aşağı inen grafiği bile bile yaşardım. tüm cesaretimi toplayıp, belki ilk defa kurabildiğim hayallerin yerle bir olacağını bile bile yine de baştan yaşardım.

Sadece dalından kopan bir çiçeği tekrar elime alabilmek için, sadece bir kez kapıdan öperek göndermek için, sadece bir kez heyecanla bekleyip hoşgeldin diyebilmek için tekrar yaşardım tüm seneyi...

Hayat devam edecek tabii. Bir gün heyecanlanacağım başka şeyler olacak, güleceğim, üzüleceğim, bağıracağım, sevineceğim, ağlayacağım... yaşayacağım...
Herkes gibi...

Se continui così... se mi guardi così eğer böyle devam edersen... eğer bana böyle bakarsan
prima o poi parte un bacio lo sai eninde sonunda bir öpücük gelecek biliyorsun....
e se poi non ci stai, e se poi te ne vai ve eğer sonra kalmazsan ve çekip gidersen
va a finire...che esco di testa bitecek...kafam almıyor
e io non ne ho nessuna voglia lo sai... ve bunu hiç istemediğimi biliyorsun

non parlarmi così, non toccarmi. così benle böyle konuşma, bana böyle dokunma
la tua sana vergogna dov'è? sağduyun nerede?
non ti ho cercata ti ho incontrata, lo sai seni aramadım, sana rastladım biliyorsun
non ti ho chiamata mi hai risposto, lo sai seni çağırmadım, bana cevap verdin biliyorsun

NON TENTARMI DAI HADİ BENİ BAŞTAN ÇIKARMA
MI CONOSCI ORAMAI TANIYORSUN BENİ ZATEN
E SAI ANCHE CHE POI... VE ZATEN BİLİYORSUN...
NON TENTARMI DAI HADİ BAŞTAN ÇIKARMA BENİ
"che mi sanguina il cuore" "kalbim kanıyor"
e ti giuro "fa male" ve inan bana çok acıtıyor

Se mi baci così.... se mi dici così eğer beni böyle öpeRsen... eğer benimle böyle konuşursan
come al solito diventa magico ancora doğal olarak her şey daha büyülü bir hal alıyor
io distante…..e mai altrove ben uzaktayım... hiç bir yerdeyim...
tu chissà….. chissà dove?!.... sen kimbilir... kimbilir neredesin
è per questo... che mi chiedo perche' işte böyle... kendime neden diye soruyorum
per stare bene solo un'ora con te seninle 1 saat iyi olabilmek için
dovrei star male tutto il resto neden tüm kalan saatler kötü olmalı
del tempo che mi resta senza di te sensiz kaldığım saatler
NON TENTARMI DAI HADİ BENİ BAŞTAN ÇIKARMA
MI CONOSCI ORAMAI TANIYORSUN BENİ ZATEN
E SAI ANCHE CHE POI... VE ZATEN BİLİYORSUN...
NON TENTARMI DAI HADİ BAŞTAN ÇIKARMA BENİ
"che mi sanguina il cuore" "kalbim kanıyor"
"più ci entri e fai male" "kalbime girdikçe daha çok acıtıyorsun"
IO CHE ADESSO RIVIVO E DESCRIVO IL PASSATO BEN ŞİMDİ GEÇMİŞİ TEKRAR YAŞIYORUM VE TANIMLIYORUM
DICENDO E' FINITA DA UN PO' BİTİŞİNİN ÜZERİNDEN BİRAZ ZAMAN GEÇTİ
IO CHE scrivo SUI MURI DEL tempo ALTRI NOMI ZAMANIN DUVARLARI ÜZERİNE BAŞKA İSİMLER YAZIYORUM
CHE FANNO GIA' PARTE DI ME Kİ BUNLAR ZATEN BENİM BİR PARÇAM OLMUŞLARDI

NON TENTARMI...dai.. HADİİİİ.... BAŞTAN ÇIKARMA BENİ




No comments:

Post a Comment