Friday, January 13, 2012

ne tuhaf hayat

birinin en sevdiği olmak bir taraftan güzel bir his
diğer taraftan hayatta hiç bir şeyi değiştirmiyor
kaç sene oldu bilmiyorum artık, hesabı şaştı
ilk gerçekten aşık olduğu olduğumu biliyorum
kendi karmaşık düşünce sisteminde hala en sevdiği olduğumu da biliyorum
akşam konuştuk epey, özlemişim de konuşmayı
esenekleri tutmadığı zaman çok iyi konuşan bir çifttik biz, sabahlara kadar duraksamadan daldan dala konuşabilendik
Akşam koşturması, kokteyller hazırlaması, koşarak kolalar getirmesi, sen seversin diye şam fıstıklarını çıkarışı ne yalan söyliyeyim güzeldi
son kavgalardan, salaklıklardan, gözümden silinmeyen görüntülerden sonra güzeldi
İnsanın ne birlikte kalası, ne de ayrı kalası olunca ortaya çıkan tuhaf görüntülerden biri işte
börülce kardeşin dediği gibi hastalıklı bir ilişki
Tabii biraz da şans böyle yapıyor, iyi niyetle kendimizi verdiğimiz her dal kırılınca yine dönüp dolaşıp aynı yerde kalıyoruz, bir nevi liman
15 seneyi öyle ya da böyle bir arada geçirince, ne daha fazla tanıyabilen çıkıyor ne de anlayan
hayatta yalan söyleyemeyeceği tek kişiyim ben, ya da yargılamayacak
defalarca kanıtlanmış durum
kendime baksam, ağzımı açtığımda ne diyeceğimi bilir, tüm hassas noktaları bilir, güldürmeyi de ağlatmayı da...
Arkadaşlığı denedik dün, yaptıklarımızı anlatmayı, piyasa dedikodularını :)
Biraz ağladık karşılıklı, biraz güldük...
İyi de geldi, düşmanlığı, kızgınlığı kaldırmıyor artık vucudum.

No comments:

Post a Comment