Saturday, February 4, 2012

Robot gibi tüketmeyin artık!




Bugün İMOB Mobilya Fuarı’nın son günü… Bu fuarı önemli kılan ne? Dünyanın en büyük mobilya fuarlarından biri çünkü… Hatta Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar bölgesini kapsayan en büyük fuar… Peki konusu ne? Ev mobilyası…

Ev mobilyası; yani salondan yatak odasına, yemek odasından genç odasına dek aklınıza gelen tüm ana dekorasyon ürünleri… Bir başka deyişle; bir evin neredeyse %80’ini döşeyen ürünler bir arada… Milyar dolarlarla ifade edilen bir pazarın pastasından pay almaya çalışan birçok kuruluş… Çoğu da tanıdığınız, aşina olduğunuz markalar…

Her biri yeni koleksiyonlar, moda renkler, dünya trendlerini yansıtan tasarımlarla standlarını açtı bu yıl da… Ancak madalyonun çok gerçekçi bir yüzü var ki; o da bu markaların her birinin ticari amaçla bu işi yaptığı… Yani hiçbirinin amacı ya da ideali; sizi yani müşterileri yönlendirmek değil. Talebiniz ne ise onu yapıyorlar. Ne satıyorsa pazarda onu üretiyorlar. Haklılar da… Talebi karşılamak önemli…

Ama artık siz de aşın artık tüketici olarak bir şeyleri ne olur! Bugün hala Türkiye ve yakın coğrafya pazarlarında, en çok satılan kanepe; bu yazıda gördüğünüz kanepe ve tasarım olarak neredeyse 15-20 yılı var. Bir tutturmuşsunuz çek-yat, devam ediyorsunuz. Kumaşlar değişiyor, renkler değişiyor, bir iki detay değişiyor; ama ürün aynı ürün özde…

Bir ara duvarları açık krem ve tonlarında boyamaya başlayan halkımın hala adı değişse de (kum beji, şampanya vs.) hala 20-30 yıldır aynı renklerde boyamasından ne farkı var bunun? Zaten bir apartmanda herkesin salonu aynı yerde ve aynı formda… Bırakın bari içi değişik olsun, sizin beğeninize özel bir tarza ulaşsın.

Zorlayın markaları, yeni şeyler yapmaları için artık! Modern dediğiniz bu kanepe sadece bir örnek ve bundan 20 yıl önceydi onun çağdaşlığı… Kendinize çağdaş bir dekorasyon yaklaşımı dileyin. Zor değil.

2 comments:

  1. valla bence gayet mantikli sey cekyat, ki ben daha 28 yasindayim, oyle koltuk takimlarini sevmeyen de bi tipim, hepsi farkli desenli koltuklardan olussun diyen. ama cekyat, gelen gidenin yatma sorununu hatta belki evde cogalmaya baslayan ivir zivir esyalari bile derliyip toplayan bisey, ki evlerinde kuculdugunu dusunursek baya mantikli. sen ne tip aileler icin yazmistin bunu, cunku orta halli bi aile icin bence en uygunudur.

    insanlar goruntusunden ziyade amacini, avantajini da dusunup biseyler satin almalari beni mutlu etti acikcasi yoksa, gozun begensen git al, iki ay sonra evin bas kosesinde olup da sadece bi iki kere oturulsun, sonra git degistir, tuketim tuketim nereye kadar ama, di mi.

    ReplyDelete
  2. Konu tüketim değil, bilinçli tüketim... Birbirinin kopyası hayatlar yaşamaya alıştırılmış insanlar olarak, herkes çekip çekip yatıyor evinde... Aynı paraya daha işlevsel, daha modern ve en önemlisi kullanıcısının karakterini ve kendi beğenisini yansıtabilecek, mekana taşıyabilecek tasarımlar var. Sayıları da az değil...

    Ev, insanın limanıdır. Evin sana aittir. Yaşamını dinlendirdiğin, yenilediğin, yenilendiğin yerdir. Evindeki eşyayı sadece kullanışlılık boyuu ile koyarsan salonun orta yerine, yaşamını da bu şekilde konumlandırmış olursun.

    Bu yukarıda gördüğün kanepemsi çekyatı, bugün Türkiye'de 500'e satan da var 3.500'e satan da... Koltuk takımları, maksi gruplar, köşe takımları ya da her ne ise... Tercih senindir kabul ama tercihin çekyat da olsa "senin tercihin" olmalı...

    Misal ben evimde bu gördüğünün iki katı oturma alanına sahip, sandık işlevi bulunan, çift kişilik yatak haline gelebilen; ancak dış grünüşünde bunlar hakkında ip ucu vermektense estetik, çağdaş bir tasarıma sahip olan bir köşe tasarımı kullanıyorum. Kumaşını ve rengini seçtiğim, beni ifade edecek tasarım çizgisine sahip bir model... Fiyatı da bu modelin yarısı kadar daha pahalı sadece... Ve daha çok kişiye çözüm sunuyor.

    ReplyDelete