Monday, May 7, 2012

Kıyıköy

Durdurulamaz gezilerimizden biri ile daha kaşınızdayız
çelebi gibi şefaat yerine seyahat dilemişiz gibi, vuruyoruz gidiyoruz yollarda
seyahatin kötüsü olmaz, kısası uzunu olur kapsamında günübirlik gezdik bu sefer
Elixir beyin, süper park becerisinin yanında, engin rota bilgisi sayesinde hem boş hem de pek hoş yollardan gidiyoruz.
Bu sefer ki hele öylesine güzeldi ki, çoğu noktada öenem kapalı, hayran hayran etrafı seyredebildim sadece.
Kendimiz çekmemek ile beraber, komşi bloglardan aparttığım fotolarla size fikir vereyim:

bir de aralara serpişen gelincikler vardı ki, nasıl piç nasıl sevimli idiler anlatamam.
Efenim, tabii ki şehirli çocuğu gibi, temden basıp Saray oradan da Kıyıköy yapmadık,
şu manzaralar varken kim ne yapsın, temi, hızı
girmediğimize pişman olduğumuz yollar da oldu
mesela çilingoz
bir daha ki sefere artık
yemek faciamızdan sonra, bir yola saptık ki, tüm yol evet güzeldi ama o 2 gidiş 2 dönüşten 4 kmlik yol başka idi
bildiğiniz jungle
kuşlar seranatta
radyoyu kapatıp, onları dinleyip, yeşil tonlarını seyrediyorsunuz sadece
ve hayır neresi olduğunu söylemeyeceğim, bir daha gittiğimde orayı sağlam bulmak istiyorum zira

yolun dedikoduları arasında, tam zamanında tuvalet ihtiyacımız şiddetle baş göstermeseydi, kazaya kurban gitme ihtimalimiz var. tam anlamı ile verilmiş sadakamız varmış.
Aynı yoldan geriye döneceğimiz hayal ederken, bu kaza sonrası Çerkezköy üzerinden ev yoluna döndük.  Arada mudo outletten bir banyo paspası bulunması almam gereken bir hediyeyi kısa yoldan hallettirdi.
Sonra dağıldık evlere.
Tabii dönüş saati itibarı ile beni feci trafiklere sürükleyen yolun tek güzelliği muhteşem bir ay doğuşunu izlemek oldu.  aşağı yukarı şu oldu manzara cumartesi gecesi:
yukarıda gördüğünüz arkadaş florida'da doğuş ama, maksat gözünüzde canlandırabilin sahneyi.
eh bunu görüp azıcık içmemek olmazdı...
sonrası tatlı bir uyku yatakta döne döne

No comments:

Post a Comment