Thursday, June 14, 2012

şimdi bana

kaybolan yıllarımı değil de, yazlıkçı olduğum günleri verseler.
Sabah kalkıp ilk iş mayomu giyip denize koşsam, akşama kadar parmaklar büzüşünceye dek suda kalsam, oynasam.  birileri sahile sandviç ve meyva getirse, zor bitirip tekrar suya dalsam.  Arada kolunda çantası ile gezen alaska frigocuları yakalayıp, alelacele dondurmayı yesem ve tekrar suya dalsam.
Büyüklerin akşam hasta olacaksın, çık artık sudan deyişlerine omuz silkip, dalmaya devam etsem.

akşamı beklesem, babam gelse, onunla yarı yolu yüzüp, sonra sahilde onu beklesem.  Bir yandan da sahildeki voleybol maçındakileri kessem göz ucu ile. Evde annem salatayı yapıyor olsa, karpuz kesilip çekirdekleri ayıklansa (deliyiz biz, çekirdeği ayıklanmamış karpuz sofraya gelmez, gelemez).  Babam için mangal düzeneğini kursa, babam duşa girmeden yaksa mangalı, korunu alasıya duşunu alıp giyinse.  Mayomu çıkartmadığım için kavga etsem annemle, sabah vakit kaybetmeyeyim desem.  yorgunluktan bayılsam bir köşede, hadi kızım kalk yatağına git deseler...

No comments:

Post a Comment