Monday, September 10, 2012

sıkıcı? istikrarlı?

geçenlerde bir şeye şahit oldum ve dedim ki kendime: hep aynı, hiç değişmiyor

istikrarlı insanları severim sevmesine de, gönül ilişkilerinde hep aynı seyri kafam almaz.  hayatımıza her giren aşk, birbirini kopyası olmasa gerek.  evet bazı temel birlikler mutlaka vardır ama, değişik yönleri de vardır, olmalıdır sanki.

bende ortak payda genelde boy.  hiç biri kısa değildi.
ama biri evcimendi, diğeri düzenli, bir öteki fazla rasyonel, bir diğeri aşk adamı.
dolayısı ile hiç biri ile olan ilişkim diğerini kopyalamadı.
ve dolayısı ile hangisine sorsanız, muhtemel bir kaç ortak özellik sayarlar, ama hepsi aynı kadını yaşamadı.
biri daha naif yonume rastladı, diğeri hardcore.  kimi için kavgacı şıllıktım muhtemel, diğerine vur enseye al lokmayı.
ve dolayısı ile biri ile yaptıklarımı diğeri ile yapmadım.  kimisi ile çok opusmekten keyif aldım, kimi ile sadece el ele oturmaktan. opusmeyi severim diye hepsi ile aynı opusmeleri yasamadım, içimden gelmedi en başta.

ayrıldıktan sonra, kendi ilişkimizin kopyasını yaşadığını düşünmek önce bir kahkaha krizine sürükledi, ardından düşüncelere.  hangimizin ki doğru? kafada bir ilişkide olmalılar listesi yaratıp ona bağlı kalmak mı, yoksa içinden geldiği gibi yaşamak mı?

mr. B ile olan zamanlarda daha sakin sevişmelerim vardı, daha bir aşk adamı oldugu için, o romatizm halini devamlı yaşadığı için ister istemez sakinleşme geldi.  mr. K ile per hard core başlamış olsak ta tanıdıkça gördüğüm naif, kırılgan, temiz hali beni şirret ev kadınına çevirdi :) Aralarında en uzun süreli olan mr BA ile mesela belli saatlerde opusup koklasan, belli saatlerde uçurumların kenarlarında dolaşan halim var, dengesizliklerle besleniyoruz, ama arka planda evin korunaklı haline vurgunuz.

biri ile yağmur altı opusmeleri başımı dondurdu diye, hepsi ile aynı opusmeyi yaşamayı hayal etmedim.  Edemem, o zaman ben elimdeki ilişkiyi yaşayamam ki.  Ben karşımdakini elimdeki resme oturtmaya çalışırım.  sonucu da yürümeyen ilişkiler silsilesi olur.

her ilişki farklı bir yoğurmayı hak etmez mi? Makarna hamuru ile borek açılır mı? Poğaça hamurundan pişi olur mu? koydugumuz malzemeler her seferinde aynı değil ki! köy yumurtası kullandığımda, otomatik unu arttırmak gerekecek, daha fazla sıvı demek hamurda. ya da ne bileyim, elimde 2 kaşık tuz varsa ve karşıdakinin yüksek tansiyonu varsa hepsini kullanamam ki.

bu yüzden ben buyum, yerse diyen insan tipini anlamamam.  ilişki için kıvraklık lazım, bazen bonkor olup, bazen cimrileşmek lazım.  yoğrulabilmek lazım, değişmeyi kabul edebilmek lazım.
kişilikte istikrarlı olmak adına, kalıplara saplanmak bana göre değil.  oynayabilmeliyim ben, değişme özgürlüğüm olmalı.  İleri gitmek faydalıdır, yararlıdır ama bazen eksilmekte güzeldir be yahu.


No comments:

Post a Comment