Monday, August 9, 2010

Konuşmak / Bilmek

Gerçekleri bilmenin rahatlığı hiç bir şeyde yok.
Bin bir seçenek arasında gidip gelmeden dürüstlüğün keyfini çıkarmak gibisi de yok.
Her bildiğim gerçek, içimi ferahlatıyor demek değil tabii, üzülüyorum, ağlıyorum, keşkeler diyorum bazı bazı. Ama doğruyu yapmanın huzuru ekleniyor her şeyin üzerine.

Eşyalarım nerede ise tamamen toplandı, az bir şey kaldı. Epey bir kısmı gidip yeni yerlerine yerleşti, o kadar çok gözüktüler ki gözüme. Yerleştirirken bir kısmını atıp rahat erdim. Gittiğim yer evim. Tüm eşyalarını aldığım, yerleştirdiğim evim. Tam 15 senelik evim.
Şimdi pek yabancı, tanıdık ama uzak. Ellerken, yerleştirirken içim bir garip.
Ben yokken hasarları olmuş, şimdi ufak ufak onların tamiri, yeniden şekillenmesi derken geçiyor zaman. Ustalar ile haşır neşir olacağım.

Temizliği tanıyıp bilmediğim bir kadın yapıyor. Salı günü onunla tanışacağım. Adetleri anlatacağım, benim diyeceklerimden çok farklı şeyler söylenmemiş ama olsun, benimsemek için, yabancılığı atmak için lazım bunlar.

Emektar çamaşır makinem su koyvermiş artık, seçmem lazım yenisini ama baksam da sabahtan beri karar veremiyorum bir türlü. elektrik süpürgesinin ayağı aynı bıraktığım gibi bozuk, yenisini almak lazım. Suadiye'de idi galiba yeri. Bulaşık makinesi hala arada numaralar çekse de güzel çalışıyor. Kurutma makinesi için acilen servis çağırılmalı, bulutun tüyleri her şeye rağmen sarmış her şeyi, ince ince beyaz tüyler çıkıyor her şeyden.

Mutfak dolaplarını indirmem lazım, her şeyin yeri değişmiş, hiç bir şey kolay kullanılacak yerde değil artık. 2 gündür bir tabak almak için tüm dolapları açıp kapatıyorum.
spor salonum değişiyor, sanırım cumaya yeni yer aktif olur. derslere başlamam lazım bir an önce, yoksa tüm emeklerim çöpe gidecek.

Gidenler, kalanlar, hoş geldin diyenler hepimiz tuhaf hallerdeyiz. Hepimiz inanamıyoruz, hepimiz uyum sağlama derdindeyiz. Ama hepimiz en doğrusunu yapıyoruz.

No comments:

Post a Comment