Sunday, December 11, 2011

belki hala 5 civarı

sene kaçtı hatırlamıyorum
2006-7 olmalı herhalde

evin içindeki kalabalıkta ince uzun bir adam
daha ben evli
en yakın arkadaşlarımı hayatımdan atmamışım
içimde bir kaç sızı var ama, güler haldeyim
yazdıklarını okumuşluğum var, muhtemelen üç beş kelamda etmişizdir
ama flu sonrası
arkasından bir mantı seansı gözümde
sonra konuşmalar
sonra bir daha bir daha
sonra benim susmalarım
sonra yine konuşmalar
en yakası açılmadık sırlar emanet edildi
en azından benim tarafımdan
kahvaltılar
yarış izlemeler
mahzende bir gün
dekorlar insankar değişti zaman içinde
ama o adam/çocuk değişmedi şükür
piç, yemekten bahsederken varoluşçuluğa geçip, oradan dinlere bulaşıp, arkasından lafı bir kaç saat sonra başladığı yere bağlayabilecek kadar uçarı ve dolu adam/çocuk
sanmıyorum değişeceğini
daldan dala geçebilen, ama bunu sadece kanatlarını kuvvetlendirmek için yapabilecek bir kuş
leb demeden, çoruma varıp, nohuta geçip, turşu kurup, rakıyı çıkarıp, yine leblebiye bağlanabilen adam/çocuk

bana konuşmayı bilerek/bilmeyerek öğreten adam/çocuk
hala o 5 civarı cıvıldayan çocuk
50lik tecrübe
yeniyetme açlığı
yaşayabilmenin getirdiği gurmelik

mix o, yakınımda, gözümün önünde, göğsümü gere gere o benim arkadaşım/dostum/kardeşim/piçim/serserim diyebildiğim adam
tüm gidenlerden/gönderilenlerden yadigar

gününde de iyi ki doğdun demeye çalışıp, diyemediğim...

No comments:

Post a Comment