Sunday, July 1, 2012

rahatlamak için

mutfak her zaman güzel seçenekti
evim kalmayalı beri pek ilişkimizde kalmamıştı
dün bir el atınca, hadi dedim
aslında demedim
ev sahibi, akşam maçı seyrederken 2 kadeh içelim yine deyince, buzdolabını karıştırmaya başladım
az cecil peyniri, kurumaya yakın pastırma, haşlanmış tavuk göğsü, kavun

pastırma ve peynir dün geceki poğaçamsılardan oldular
aklıma ilk fırında limon maydanoz domates hopp aluminyum folya geldi ise de, maydanoz eksikliği uzaklaştırdı beni fikirden

kavun kesildi soğuyor

haşlanmış tavuk göğsü ise, süpriz çıkan cevizle çerkez tavuğuna döndü

dünden kalan haydari de var. eh yeter akşam için.  bir beyaz peyniri kesmek kaldı

yaş ilerledikçe vucut su içmek dışında da nemlendiricileri mutlak ister olmuş.  sürünce fark ettim zavallı derimin çaresizliğini.

Döndüm, Alyoşa'yı okudum tekrar.  Bu boşlukta kendime sevmeyi hatırlatmak gerektiğini fark ettim. Hedefe kitlenirken yaşam sevincini kaybetmemeyi.

akşam maç var, italya tutuluyor.  Yarın gelecek müşterilerle geyik konusu olacak, şampiyon olmalı ki hepsinin keyfi yerinde olsun.  Erken uyumalı, 6 gibi kalkıp yola çıkmalı ki köprü kaosundan kaçabilmeli.

Temmuz son haftaya kadar ya sabır... sonrası risk, ama altından kalkarım, biliyorum.


2 comments: