Sunday, February 5, 2012

anneanne

kulaklarını çınlattım bugün...
önce lahanalı böreğinden yaptım
pişmesini beklerken çöküktü omuzlarım
sonra ayranı senin gibi yaptım
yedik hep beraber, öğrenmediklerimize kahrederek
sonra giydim altıma bir şeyler çıktım yürüdüm arkadaki parkta
deli danalar gibi döndüm durdum
yorulunca salıncağa bindim
yine senin kulaklarını çınlattım
sallandım uzun uzun
sonra bir çocukla annesi geldi
yanımdakine bindirdi
güldük beraber sallanırken
uzun zamandır yapmadığım small talk
iyi geldi
sonra çocuk güldü, ben güldüm
kikirdedik
bana iyi geldin çocuk, küçücük halinle çok iyi geldin bana
şimdi duş vakti
temizlenme vakti yine
yarın akşam özlediğim, burnumda tüten, konuşmayı özlediğim bir dostla yemek pişirmeye gideceğim
temizlenmek lazım şimdiden, hazırlanmak, belki azıcık süslü olmak eskisi gibi
kirlenmeden saklanan az dosttan biri
ben yemekten sonra biraz sırtını kaşıyıp uyuturum bile ki seni dediğinde, bana kahkaha attıran, göze yapışan küçücük damlayı kahkaha ile akıtan dosta gidiş var yarın akşam
bir fotoğraf makinesi edinmeli böylesi anlara
ki kalsın onlar köşede
sabah ki gibi ruh halleri geldiğinde daha kolay kovalanırlar

91den bugüne 21 sene, özledim be anneanne...
ilk anne...

No comments:

Post a Comment