Thursday, April 29, 2010

Spinning

Ayhan Abi'nin kulaklarını çınlatalım: hastasıyım

yaktırdığı kalorinin, salgılattığı endorfinin, enerji tüketişinin hastasıyım efendim
konu ile ilgili en güzel yazılardan biri:

Evin yakinindaki spor merkezine ulasiyorum... Ne isim var benim burda aksam aksam diye soylene soylene basvuru burosuna yuruyorum... “Ben tekme ile ilgili bir spor icin gelmistim deneme dersim var” diyorum... Michellin’n sembolu gibi bogum bogum vucutlu bir adami isaret ediyorlar, gidiyorum, merhaba benim sizinle deneme dersim var diyorum, icimden kendimi bir yil sonra boyle bogum bogum hayal ediyorum...Ne isim var benim burada diye sormayi surduyorum icimden...

Michelin’in benden hic haberi yok... “Ben deneme dersi hic yapmam” diyor, “iyi bari, ben gideyim o zaman” diyorum... Tam o sirada, bir Yunan heykeli giriyor iceriye... “Marco, bana deneme icin bir doktor bayan gelecek, sen salonu goster ben geliyorum hemen” diyor... “Siz tekme atmayi mi ogretiyorsunuz?” diyorum yunan heykeline, “hayir ben spi.... ogretiyorum” diyor... “Hah iste ben de o spi... yi ariyordum, benim icin Carlo randevu almisti” diyorum... “Iyi de spi.... tekme atilarak yapilmaz ki..” diyor... Ellerimi birbirine vurup, “olsun, cok iyi yumruk ta cakarim” diyorum... Kararliyim, bir cakacagim, bulutlari, korkulari, tasalari, birikmis islerin agirligini dagitacagim...

Gulumsuyor, gel bakalim diyor... Pesinden yuruyorum...
Oyle bir vuracagim ki, artik neye vurulacaksa, dunyayi dagitacagim...

Bisikletlerle dolu bir odaya giriyoruz... Etrafima bakiyorum, duvara kafa filan atmayacagiz insallah diyorum icimden...
.
Yunan heykeli, lacivert beresini cikartiyor, dupeduz kel ama olsun o kadarcik kusur, Yunan heykellerinde de bulunur diyorum icimden ve gobeklerini, kilolarini, yaslarini hicbirseyi kendilerine engel gormemeyi basaran erkeklerin sacsizligi bile cool bir goruntu, hatta karizma haline getirmis olmalari nedeniyle karsilarinda bir kez daha saygiyla egiliyor, dizlerinin arkasindaki cukurda bile selulit bulabilen ve bu yuzden depresyonlara giren hemcinslerime uzuluyorum...

Yunan heykeli, “sen doktorsun aslinda ama yine de aciklayayim” diyip kalp hakkinda, dolasim sistemi hakkinda bir suru soru sorup, ic bayici aciklamalar yapiyor, sonra beni bir bisikletin yanina cagirip, belimin hizasina bakarak seleyi ayarliyor, gidonu egip bukuyor, hadi bakalim diyor...
Ne hadisi, bisiklete mi vuracagim yani diye dusunuyorum ama soylemiyorum...

“Ben buraya ne sporu yapmaya geldim?” diyorum...
Spi... diyor...
“O da ne ?, yavas yavas soyle” diyorum...
S-p-i-n-n-i-n-g diyor...
Eeeeeeeee... diyorum,
İste pedal cevireceksin, yokus yukari, yokus asagi, duz zeminde, tasta , kumda...


“Hadi ya !... Ben gidiyorum, bu muydu yani ?”diyorum...
“Hadi cik seleye, dene” diyor...
Bu cok nazik bir Yunan heykeli, ustelik adimi 15 senede dogru soyleyen 2. insan... Sirf onun hatirina bisiklete de binilir diyorum... Zaten pedal cevirmekte ne var ki....?
Yazik oldu benim tekmelere...

Salon yavas yavas doluyor... Muzik basliyor, onceleri tuy gibi olan pedallar agirlasiyor, bisiklet kursuna donuyor, aynadaki yuzum perisan, elimle yeter diyorum, o bana sakin durma, bizim yaptiklarimizi yapma ama sakin durma diyor...

O kadar yoruluyorum ki, dusup yere yapisacagim kaldiramiyacaklar... Ne tarafa dussem diye sagima soluma bakiyorum, “Mehtap basini kaldir karsiya bak” diye emir geliyor yuksek makamdan, cunku o yuksek bir kursudeki bisiklete biniyor arada gelip benim nabzimi kontrol ediyor, su ic diye ikaz ediyor...


Perisanim... Soyledigi hicbir seyi anlamiyorum.. Yanimdaki cocuk, benim bisikletimin ustundeki kollari, dugmeleri cevirip duruyor, anladigim tek sey, Yunan heykeli HEP HEP deyince seleden kalkip ayakta pedal ceviriyorsun, bir daha HEP diyor oturuyorsun... HOP demiyor, YEP demiyor, anlamsiz bir sekilde HEP HEP diyor... “Hepi yuttum ben zaten, gelin kurtarin beni” diyorum, kendi kendimi gulduruyorum....

Ders bitiyor, bisikletin uzerinden inmeye bile halim yok... “Birakin beni ben burada uyuyacagim” diyorum... Guluyor herkes...


yeni deneyecekler:
- selenizde sorun yok, boşuna hocayı taciz etmeyin, 3-4 dersten sonra poponuz nasır tutunca o acı kalmayacak

- ilk derste tam başarı beklemeyin, önceden süper bacak kasları yaptı iseniz, kondisyonunuz tavanda olsa bile

- 10 dakika sonunda bisikletten inip kaçmayın, her şeyi yapamamak normal, sabırla pedal çevirmeye devam, bir kaç haftaya kendinize inanamayacaksınız

- hiç bir şey kafanızı bu kadar güzel yapmayacak, mazoşist yönünüzle tanışacaksınız

- haftada 3 gün mutlaka yapın

- ilk zamanlar diz ağrılarınıza en iyi gelecek şey buz, ilaç işe yaramaz, boşuna kasmayın

- 50 dakika sonunda hakkı ile yaptınız mı harcadığınız kalori 600-850 arası. 1 kilo yağ 7000 kalori yakımı ile gidiyor, 1 saat yürüdünüz mü hızlı tempoda 300-350 kalori harcarsınız en fazla

- kalçalarınızın alacağı şekle kefilim, taş olacaksınız taşşşşş

No comments:

Post a Comment