Tuesday, April 27, 2010

Dollhouse

Joss Whedon abinin yapıtlarından biri daha...
Daha önce ne yapmıştı? Buffy ve Angel yeter mi?
2012'de The Avengers yönetecek, uyandırayım :)

Konudan kopmayalım, anlatacağımız Dollhouse
Rossum adında bir şirketimiz, doll'larımız, doktorumuz, ajanlarımız ve müşterilerimiz var.
Rossum "tamamen masum sebepler ile" evler işletmektedir.
Hayır, hayır bildiğiniz genelevler gibi değil. diyelim "you have a dream"
Karın öldü, ama ara ara onu tekrar yaşamak istiyorsun. gidiyorsun şirkete, bayılıyorsun parayı seçtiğin kıza karının tüm özelliklerini yüklüyorlar. İStediğin senaryoda, istediğin mekanda dilediğini yaşıyorsun dilediğin sürece ve tabii paran yettiğince.
Her Doll'un bir ajanı var, malum kontrol lazım.

En bi Doll: Echo (aka Eliza Dushku)

En bi acan: Paul Ballard (aka Tahmoh Penikett)


Neyse, kızlarımıza ve erkeklerimize devamlı yeni yeni kişilikler yazılıyor, hayat mutlu mesut geçip gidiyor
Ama Echo'muz ufak ufak kim olduğunu hatırlıyor, kendine yazılan kişilikleri hatırlıyor
Ve çok şaşıracaksınız ama special kind olduğu ortaya çıkıyor
Ya, yaaaaaa
Yine bir flashback yapalım, hocam dollar nasıl doll olmuşlar?
Şirketimizle 5 yıllık kontrat yapıyorlar efenim, teknolojinin öle bir a.k.ulmuş ki, kişilik silinebiliyor ve istenenler yüklenebiliyor
Gerçi Türkiye için gereksiz bir teknoloji bu, çok şükür bizde sistem herhangi bir kişilik gelişmesine müsade etmiyor. Kişilik yazmak ise süper kolay bir hede burada, kemiği salla, kapanan mı istersin, umreci mi istersin hemmmmmmeeeen hazır.

Neyse, tabii doll'lar sadece fuhuş amaçlı değil, her türlü tehlikeli yada süper dikkat ya da skill isteyen görevlere de gönderiliyorlar.
Dizi de duyacağınız "treatment" yükleme demek aslında, kişilik yüklemeleri.

Sadede gelirsek, ne anlatıyor dizimiz?
Geçmişin izleir kalır arkadaşım, üzerine ne baskı kurarlarsa kursunlar aşk gelri seni bulur, seks engellenemez, hiç bir sır saklı kalmaz, kötü adamlar yenilir.

Seyretmek şart mı?
Olmaz ise olmaz değil, ama seyretmiş olmak fena olmaz

2 comments:

  1. Ben bu dizinin tamamen sex and the city tarzı bişi olduğunu sanarak hiç mi hiç seyretmedim.
    Josh Whedon pek sevmem açıkcası ama konu fenaya benzemiyor.
    Eternal sunshine of the spotless mind sonrasında yapıldığına göre fazlaca esinlenmiş..
    Fiction olarak enteresan ama benzer konular filmlerde çokça işlendiği için bilmiyorum sempatim olur mu olmaz mı ?
    hmmm

    ReplyDelete
  2. bütün dizileri seyrettim, hepsi sezon sonu yaptı
    ne seyredeyim hocu? sorusunun cevabı sadece

    daha fazla beklememek lazım
    bi de hatunlar sexyy

    ReplyDelete