Thursday, June 3, 2010

insanlık müsvetteleri

13.08.2007

Sabah işe yetişme saati.

Yeni güzergahım erenköy-kayışdağ. Bir aksilik olmadıkça yollarda maksimum 12 dakika sürüyor ev iş yeri arası. Bugün uzun sürdü sabah yolum. Kayışdağına az bir mesafe kala sol serit bosken herkes bir kıvrılıp gidiyor, allah allah dedim, baktım bir köpek yatıyor yine yolda. Tasmalı, oldukçada iyi bir marka tasmalı. Sahibi özeniyor belli ki. Evden mi kaçtı? Bırakıldı mı? Bilmiyorum.

Öküzün biri çarpıp öldürüp kaçmış. Orada servis bekleyen, önünden geçen hiç bir araba da durmamış. Orada yatıyor. Kenara çektim, yavruyu aldım, artık katılaşmış, bir kaç saati geçmiş öleli belli ki.

Ey araba kullanan öküzler, çarptığınız hayvan ve insanları bir zahmet bari yolun kenarına alın. Hastahaneye götürün tedavi ettirin demek sizler için boş, artık öğrendim.

Servis, otobüs minibüs vs bekleyen öküzler, acaba hangi araba çarpacak diye beklemek ve bir vahset sahnesi daha seyretmek yerine, yolda yatan ex-canlıyı kaldırın. Merak etmeyin elinize yapışmıyor, üzerinize kalmıyor.

Umarım her seyreden aynı şekilde bir yerde katılaşır ve ölüsü aynı sekilde seyredilir. Evet, evet, ben beddua ediyorum. Yukarısı ciddiye alır almaz bilemem, ama ben can-ı gönülden beddua ediyorum. Sadece hayvan öldürüldüğü için değil beddua, insanlığınızı, üstünlüğünüzü, duygularınızı, acımanızı bu kadar kaybettiğiniz için beddua ediyorum. Bir kez daha insan olmanın utancını yaşadığım için beddua ediyorum.

Ve köpek sahibi olup, markalarla donatan öküz : köpek kedi gibi değildir abicim, çabucak kaçmaz, kaçamaz. Madem o kadar para bayılıp o değerli köpeği aldın, üstünü süsledin, güvenliğini de sağlayacaksın Allah'ın dangalağı. Yapacak gücün ve dikkatin yoksa seçme abicim bir hayvan sahiplenmeyi. Çocukları peşi sıra doğurup sokağa salan zihniyette ki bir toplumda bu söylediklerim çok abes tabii ki.

Ama bu dangalıkla gerçekten yaşamayın abicim, oksijen israfısınız, bir tek faydanız yok bu topraklara.

No comments:

Post a Comment