Bir gün,bir ay,bir yıl, yada ne vakitte olursa olsun,toplandık,toplaştık, geldik, gittik, yazdık,yazdırdık,baktık, yedik,yedik,yedik,şiştik,kocaman olduk, düşündük,geldik,yazdık,gittik,geldik,gittik...
Monday, September 28, 2009
Çok Üzülüyorum
Sunday, September 27, 2009
Sevgili Günlük
Saturday, September 26, 2009
Sıkıldım
Hala, içtikçe aynı kadın doluyor boş kalan yerlerime. Değişmemiş. E değişmesin. Değiştirmesi muhtemel olan, değiştirmek istemedikten sonra ne gam?
İşte bir hafta sonu akşamı... Sıkışıp kaldım ofise... Yorulacak kadar çalıştırdım kendimi... Gidesim olmayan bir ev ile kalasım olmayan bir ofis arasında; isteksiz ve mecburi bir seçimin sonucundayım. Kırdım dizimi, internet ortamına aktım yine... Canım Dumas'ın Üç Silahşör'ünü yeniden okumak istiyor.
Bre sıkıldım. Bre ses kalmamış. Bre geçmez olmuş saatler.
Tayfun'umun dediği gibi: "Ha bire uğraşıyorum, ikiye varam diye"...
Nerede benim ikim? Benim bir kadınım var mı yaşayan? Gelip akacak mı içime? Alacak mı yalnız kalan yerlerimi? Yoksa düş mü?
Friday, September 25, 2009
Yapaylık, Tavuk ve Yumurta
İçimizde erdem dediğimiz her şey yapay mı? Doğal olan, kendimize sakladığımız kötü yönlerimiz mi? Kaza yapan iki sürücünün birbirleri ile kavga etmeleri mi yoksa birbirlerine geçmiş olsun demeleri mi daha doğal geliyor?
Gelelim ikinci anlamına… İşte insanoğlu; bu yukarıdaki “buluttan nem kapan” yapısıyla neler neler yaşamadı ki… Savaşlar, ihanetler, hatta işte keşifler ve icatlar…
Şüphecilik, bilim adamlarının olmazsa olmazı… Ancak ince bir çizgi var şüphecilik ile paranoya arasında… Yüzyıllarca, bilimle uğraşan adamlar az çekmedi “deli” etiketlerinden. Kimileri yakıldı, idam edildi ya da dışlandı. Dünyanın güneş etrafında döndüğünü ilk söyleyen; M.Ö yaşamış Yunan matematikçi Pisagor’du ama aynı teoriyi Ortaçağ’ın sonlarına doğru ortaya atan Galileo’nun başına gelmeyen kalmadı. Demek ki zamanlama çok önemli…
Aynı şekilde Galileo da Nostradamus da yıldızlara baktılar. Biri pozitif bilimle, diğeri kehanetle ilgilendiğinden olsa gerek, Nostradamus el üstünde tutuldu. Kaldı ki kendisi de Fransa’da saray doktorluğu yapmış adamdı. Demek ki aynı şeye baksanız bile, çıkardığınız ve sunduğunuz sonuç farklıysa, göreceğiniz muamele de farklı olabiliyor.
Bugün bilim inanılmaz bir hızla ilerliyor. Bilim adamları da saygınlıklarını kazandı. Demek ki değişim de insana özgü, kabullenmek de… Sonuçta kesin olan, doğrunun zamanla ortaya çıktığı… Kesin olmayansa ne zaman ortaya çıkacağı…
Yumurtanın tavuktan, tavuğun da yumurtadan çıktığı kesin aslında ama bakış açıları demiştik ya hani… İşte bazen yumurtadan horoz da çıkabiliyor. Kimileri yumurtladıkları için el üstünde tutuluyor, kimileri de erken öttüğü için kesiliveriyor.
Toparlayacak olursak; insanoğlu çevresini her iki anlamı ile yapaylık kavramından beslenerek örüyor. Aradaki çatlaklar; doğal olmaya karar verdiğinde, keskin sirkeleşmesinden kaynaklanıyor. Demek ki ne ka yapay, o ka insan!... Bu mudur?
October 31

Nasıl bir Halloween'im geldi anlatamam
Wednesday, September 23, 2009
Time after time...
and think of you
caught up in circles confusion--
is nothing new
Flashback--warm nights--
almost left behind
suitcases of memories,
time after--
sometimes you picture me--
I'm walking too far ahead
you're calling to me, I can't hear
what you've said--
Then you say--go slow--
I fall behind--
the second hand unwinds
if you're lost you can look--and you will find me
time after time
if you fall I will catch you--I'll be waiting
time after time
after my picture fades and darkness has
turned to gray
watching through windows--you're wondering
if I'm OK
secrets stolen from deep inside
the drum beats out of time--
if you're lost...
you said go slow--
I fall behind
the second hand unwinds--
if you're lost...
...time after time
time after time
time after time
time after time
--------------------------------------------
it's been dedicated our worst enemy..time..our mutual enemy..
Bayram Bitti Ya....

Tuesday, September 22, 2009
Yazı..Kayan yazı..Kaymaz..kaymak..pastörize..süt
Kestane
O ufacık kesekağıdında eliniz ısınır.
Kestane kebap yemesi sevapppp

her birinden içeri girildiğinde sadece şekeri ile değil, çeşit çeşit kestane bulunsun.

İftar Sofrası
Buraya kopyalayayım bunu, kalmasın oralarda boynu bükük, neticede bir ailenin alışkanlıklarının notu...
Güzellik
Wednesday, September 16, 2009
İstersen uzanabilirsin gerçekten...
ne fark eder ha bir anlık ha bir yaşamlık...
çoktandır izlemek istediğim bir film var yanımda
yanında patlamış mısır da yeriz tuzlu tuzlu
hayattan konuşuruz, ordan burdan
belki bizim de ortak korkularımız vardır,
sıradan belki ortak bir hayal bile kurarız, gerçekleşmeyen
Günün birinde ıssız bir sahilde,
ben hamakta uzanıp gökyüzüne bakarken
sen masmavi denizden yeni çıkmışken
tuzlu tuzlu tenine dokunurum sahiden
istersen uzanabilirsin gerçekten...
Seni o kadar çok özledim ki...
O güzel çiline dokunmayı,
Sevmeyi özledim...
bakmayı,
sarmayı,
gülmeyi,
koklamayı,
seni aslında..çok ama çok özledim...
istersen uzanabilirsin gerçekten...
Hatırlatın
Sunday, September 13, 2009
Baba ve Piç
Önceki maddeyi unutacak kadar alıştığın bir arkadaş bulsan dahi hayatın başka başka alanlarında seni hezimete uğratabileceği gerçeğini asla gözden kaçırma.
Saturday, September 12, 2009
Diline Hakim Olmak
Thursday, September 10, 2009
13 Eylül 2009 İtalya GP MONZA
Ellerimi ovuştururum bunun için...
Çok fazla sürpriz beklemiyorum bunun için elimdeki tek veri sanırım cuma günü antremanlar olur.
Haftasonu eve kapancaz en azından bunu biliyorum, derkenar beyle misafirlik yapcaz.
Wednesday, September 9, 2009
Komik?
Tuesday, September 8, 2009
Monday, September 7, 2009
İhtiyat Akçesi
Sunday, September 6, 2009
Diyelim ki / Siftah olsun
